Herhangi bir faaliyetin meydana geldiği, işyeri niteliği taşıyan ve ortamda çalışanların bulunduğu ortamlarda İş Hijyeni diğer adı ile İş Sağlığı ve Güvenliği ölçümlerinin yaptırılması 6331 sayılı "İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu" ile yasal bir zorunluluk haline getirilmiştir.
Kanuna göre işverenlerin, çalışanlarının yaptığı işin fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkilerinin yasal sınırlar içerisinde olduğunu belgelemek ya da alınması gereken Kişisel Koruyucu Önlemleri belirlemek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yetkilendirdiği akredite laboratuvarlara Ortam Ölçümleri ve Kişisel Maruziyet Ölçümleri yaptırmalıdır.
Gürültü, aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü olup, işyerlerinde karşılaştığımız mesleki tehlikelerdendir. Dünyada ve ülkemizde, meslek hastalıkları arasında en yaygın olanı, gürültü nedenli işitme kayıplarıdır.

İşyerlerinde güvenli bir çalışma ortamı sağlanmasında, görsel işlerin kolaylıkla yapılmasında ve uygun bir görüş alanı oluşturulmasında en önemli faktörlerden biri aydınlatmadır.

Bazı durumlarda, belli titreşim frekans ve seviyelerine maruziyet, iç organlar üzerinde kalıcı hasarlar verebilir. Kişilerin maruz kaldığı titreşimin güvenli seviyelerini belirlemek ve değerlendirmek için titreşim ölçüm ve analizleri gereklidir.

Termal konfor deyimi, çalışma ortamında, çalışanların büyük çoğunluğunun ısı, nem, hava akımı gibi iklim şartları açısından, gerek bedensel ve gerekse zihinsel faaliyetlerini sürdürürken, belli bir rahatlık içinde bulunmasını ifade eder.

Mineral tozlarının, insanların solunum sistemi üzerindeki zararlı etkileri toz parçacıklarının yalnız fiziksel şekline bağlıdır diye düşünülebilir. Tozlarda partikül boyutu kadar mineralojik yapı ve kimyasal bileşim de önemlidir.

Tehlikeli etkenlerin düzeyleri; bir çok kimyasal madde ve partikül için hava numunesi alınması ve analizleri gibi farklı bir çok teknikler / yöntemler kullanılarak nitelik ve/veya nicelik olarak belirlenir.